ısmarlamak

ısmarlamak
"1. /ı or a, ı/ to tell (someone) to bring (something); to order (something); to request (someone) to bring (something), ask (someone) to bring or get (something): Oturup iki bardak çay ısmarladık. We sat down and ordered two glasses of tea. Garsona iki kahve ısmarladım. I told the waiter to bring two coffees. Bakkaldan beş kilo şeker ısmarladı. She ordered five kilos of sugar from the grocer. Fatmagül´e fırından üç ekmek ısmarladı. She asked Fatmagül to get her three loaves of bread from the baker´s. Bana bir taksi ısmarlar mısın? Will you order me a taxi? Çarşıdan ısmarlayacağın bir şey var mı? Is there anything you want me to get you from the market? 2. /ı, a/ to have (someone) make (something) to order: Bu ceketi Ferit´e ısmarladım. I had Ferit make this jacket. 3. /a, ı/ to treat (someone) to (something), buy (someone) (something): Sana bir bira ısmarlayayım. Let me buy you a beer. 4. /ı, a/ to entrust (someone, something) to (someone). 5. /a/ to warn (someone) not to do something; to tell (someone) to do something: Ben sana nasıl ısmarlamıştım? Sen kalkıp ne halt ettin! I told you how to do it but you went ahead and did it your way. Now look how you´ve loused it up!"

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • ısmarlamak — nsz 1) Bir şeyin yapılmasını veya getirilmesini, bu işlerle uğraşan birine söylemek, sipariş etmek Elbise için kumaş ısmarladım. M. Yesari 2) Parasını kendi ödeyerek başkaları için yiyecek veya içecek getirilmesini söylemek Siz bana bir konyak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kediye peynir (veya ciğer) ısmarlamak — güvenilmeyecek birine saklaması için bir şey bırakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çayağacı — is., argo Tavla vb. oyunlarda sürekli yenilip bir şeyler ısmarlamak zorunda kalan kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ısmarlama — is. 1) Ismarlamak işi, sipariş 2) sf. Ismarlanarak yaptırılan, sipariş edilen, hazır karşıtı Ismarlama ayakkabı. 3) sf., mec. İçten olmayan, baştan savma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ısmarlama hac, hac olmaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kedi — is., hay. b. Kedigillerden, köpek dişleri iyi gelişmiş, kasları çevik ve kuvvetli evcil veya yabani, küçük memeli hayvan, pisik (Felis domesticus) Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi. Birleşik Sözler kediayağı kedi balı kedi balığı kedibastı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • peylemek — nsz 1) Bir şeyi önceden kendine ayırtmak Ta uçta kendime bir yer peyleyip sineyim derken Gazi seslendi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Temin etmek, sağlamak 3) Ismarlamak Günlerce uzak köylerden jandarmalar, şöhretli zağarlar getiriyorlar, kış için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ziyafet — is., Ar. żiyāfet Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy Resmî ziyafetlerin ve büyük düğünlerin yemeklerini hep ona ısmarlamak âdet olmuştur. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • havale etmek — 1) bir şeyin alınmasını, yapılmasını bir kimseye bırakmak, ısmarlamak, devretmek Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin. Ö. Seyfettin 2) yollamak, göndermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sipariş etmek — bir şeyin yapılmasını veya bir şeyin gönderilmesini istemek, ısmarlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sipariş vermek — bir şeyin yapılmasını, getirilmesini veya gönderilmesini birine ısmarlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüz etmek — hlk. ısmarlamak, havale etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”